Her besinde olduğu gibi tuz tüketiminin de fazlası sağlığımız için oldukça tehlikelidir. Dünya Sağlık Örgütünün kişi başı 5 gram olarak belirlediği tuz tüketimi yapılan araştırmalar sonunda ülkemizde kişi başı 18 gram olduğu belirlenmiştir.
Birçok hastalığın temelinde bulunan tuz tüketimi istenildiğinde kontrol altına alınabilir. Yapılan araştırmalarda aşırı tuz tüketiminin önemli bir etken olduğu hipertansiyon, mide kanseri, osteoporoz, böbrek hastalıklarının gelişimiyle de yakından ilişkili olduğu belirlenmiştir.
Antiseptik özelliği olan tuzun gerekli miktarda alındığı takdirde vücutta sıvı dengesinin, kan basıncının düzenlenmesinde, asit-baz dengesinin sağlanmasında, sinir-kas sisteminde uyarıların iletilmesinde önemli görevleri bulunmaktadır. Ayrıca tuz, tümünü yok etmese de, gıdaların bozulmasına neden olabilecek bakterilerin üremesini kontrol altında tutar.
Tuzun fazla olması gibi yetersizliği de vücut için zararlı sonuçlar ortaya çıkarabilir. Tuzun yetersiz tüketiminde kusma, zihni bulanıklık, kas yorgunluğu, ağrılar ve solunum yetersizliği gibi belirtiler görülür. Bu durumda hastaya doktor kontrolünde tuzlu su verilmelidir.
Sağlık Bakanlığınca aşırı tüketildiğinde sağlığımızı olumsuz etkileyebilen tuzun daha az tüketilmesini sağlamak amacıyla 2011 yılından beri “Türkiye Aşırı Tuz Tüketiminin Azaltılması Programı” uygulanmaktadır. Toplumuzda tuz tüketimimizin biraz azalmakla beraber halen sağlığımızı olumsuz etkileyebilecek düzeyde olmaya devam etmektedir.