Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında sağlık sorunlarının başında gelen obezite yağ kütlesinin yağsız kütleye oranla orantısız artarak boy uzunluğuna göre vücut ağırlığının olması gereken düzeyin üstüne çıkmasına denilmektedir.
İnsan sağlıklı bir şekilde hayatını devam ettirebilmesi için gerekli olan besin öğelerini yeterli ve dengeli miktarda alıp vücutta kullanabilmesi gerekir. Günlük yaşamda bireylerin yaşa, cinsiyete, yaptığı işe, genetik ve fizyolojik özelliklerine ve hastalık durumuna göre değişen günlük enerjiye ihtiyacı vardır. Günlük alınan enerjinin harcanan enerjiden fazla olması durumunda, harcanamayan enerji vücutta yağ olarak depolanmakta ve obezite oluşumuna neden olmaktadır.
Yetişkin erkeklerde vücut ağırlığının %15-18’i, kadınlarda ise %20-25’ini yağ dokusu oluşturmaktadır. Bu oranın erkeklerde %25, kadınlarda ise %30’un üstüne çıkması obeziteyi oluşturmaktadır.
Aşırı ve yanlış beslenme alışkanlıkları obezitenin başlıca nedenidir. Diğer Nedenleri ise;
-Yetersiz fiziksel aktivite
-Yaş, cinsiyet
-Eğitim düzeyi, sosyo – kültürel etmenler, gelir durumu
-Hormonal ve metabolik etmenler
-Genetik etmenler
-Psikolojik problemler
-Sigara- alkol kullanma durumu
-Kullanılan bazı ilaçlar (antideprasanlar vb.)
-Doğum sayısı ve doğumlar arası süre
Obezite tedavisi hekim, diyetisyen, psikolog, fizyoterapistten oluşan bir ekip tarafından yapılır. Bireyin kararlılığı ve etkin olarak katılımını gerektiren, tedavisi zorunlu, uzun ve süreklilik arz eden bir süreç olan obezite tedavisinde amaç bireye yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı kazandırmak ve yaşam kalitesini yükseltmektir.
Obezite tedavisinde kullanılan yöntemler ise diyet tedavisi, egzersiz tedavisi, davranış değişikliği ( fazla ağırlık kazanımına neden olan yemek yeme ve fiziksel aktivite ile ilgili olumsuz davranışları olumlu yönde değiştirme) tedavisi, farmakolojik (ilaç) tedavisi ve cerrahi tedavidir.