En yaygın görülen kanserlerden biri olan cilt yani deri kanserinde son yıllarda artış görülmektedir.
Deri dış yüzeyinde görülen bir hastalık olan cilt kanserinin kaynağı; melanosit adı verilen hücrelerdir. Melanom, melanositlerin anormalleşerek aşırı ve kontrolsüz çoğalmaları sonucu oluşur ve başka organlara yayılma potansiyeli taşır.
Cilt kanseri, hiçbir uyarı vermeksizin birdenbire normal deri üzerinde ortaya çıkabileceği gibi önceden var olan bir ben üzerinde de gelişebilir. Bu nedenle vücuttaki benlerin yerleşimini ve görünümünü iyi tanımak gerekir ki değişiklikler algılanabilsin. Diğer belirtiler ise iyileşmeyen iltihaplı lezyonlar, soyulma, sızıntı, kanama veya ben üzerindeki şişlik veya kabartı oluşması gibi ben yüzeyindeki değişiklikler, kaşıntı, yara izine benzer ve kalıcı lezyonlar hassasiyet ve ağrı gibi benle ilgili his değişiklikleri de bulunabilir.
-Açık tenli olmak
-Güneş ışığı ve diğer ultraviyole radyasyon kaynaklarına (solaryum) maruz kalmak
-Mesleki olarak bazı kimyasallara uzun süreli maruziyet
-Radyoterapi almış olmak
-Cilt kanseri öyküsü
-Ciltte uzun süren iltihabi durumlar ve hasar
-Sigara
-Sedef hastalığı nedeni ile ilaç ya da PUVA(ultraviyole ışın tedavisi) alanlarda yassı hücreli cilt kanseri ve diğer cilt kanserleri riski daha fazladır.
Ciltteki renk, biçim ve yapı değişiklikleri, şişlik ve ciltteki lekeler, doktor tarafından dikkatle muayene edilir. Ciltte görülen normal dışı büyümeden parça alınarak, bu parçada kanser hücrelerinin olup olmadığı patoloji uzmanı tarafından incelenir.
Cilt kanseri tedavisinde hastalığın yeri, evresi, hastanın yaşı ve diğer sağlık sorunları gibi birden fazla faktör nedeniyle cerrahi, bölgesel tedaviler, radyoterapi, kemoterapi, hedefe yönelik tedaviler gibi farklı tedavi yöntemleri uygulanabilmektedir.